İstanbul’da Aracınız Yolda Kaldığında Panik Yapmadan Uygulayabileceğiniz 7 Adım
Konu başlıklarımız arasında İstanbul’da yol yardım istatistikleri, güvenlik önlemleri, panik yapmama yöntemleri, çekici çağırma adımları, sigorta kapsamında yapılabilecekler, kurumsal filolar için kriz planı ve yolda beklerken kaçınılması gereken hatalar yer alıyor. Uzun yolculuklar veya şehir içi seyahatler fark etmeksizin, aracınız yolda kaldığında yapmanız gerekenleri adım adım ele alıyoruz.
İstanbul’da Araç Arızası ve Yol Yardımı İstatistikleri
İstanbul, trafiğin en yoğun olduğu metropollerden biri olarak bilinir. 2024 yılında yapılan küresel araştırmalara göre İstanbul, dünyada trafiğin en sıkışık olduğu şehir unvanını almıştır. İstanbul sürücüleri yılda ortalama 105 saati trafikte kaybederek bir rekora imza atmıştır. Bu yoğunluk, şehirde araç arızası veya kazaların etkisini daha da kritik hale getiriyor. Nitekim İstanbul’da trafiğe kayıtlı araç sayısı 5 milyon 561 bin 214’ü aşmıştır. Bu, her 1 kilometrekareye 1018 araç düştüğü anlamına geliyor. Bu denli araç yoğunluğunda her gün onlarca sürücünün yolda kalması şaşırtıcı değildir. İstanbul genelinde neredeyse her gün onlarca trafik kazası veya araç arızası yaşanmaktadır. Bu olaylar yalnızca araç sahipleri için değil, tüm şehir trafiği için de olumsuz sonuçlar doğurur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) verilerine göre, trafik kontrol merkezinde 1200’ün üzerinde kamera ile şehir izleniyor ve herhangi bir kaza veya arıza anında en yakın çekici ekibi hızla yönlendiriliyor. Bu sayede yolda kalan araçların kısa sürede kaldırılması, hem sürücülere yardımcı oluyor hem de trafikteki diğer araçların uzun süre beklemesinin önüne geçiliyor. İBB’nin sunmuş olduğu ücretsiz çekici ve yol yardım hizmeti, İstanbul trafiğinde önemli bir destek mekanizmasıdır. İBB Ulaşım Yönetim Merkezi’nin 44 44 154 numaralı hattı, yolda kalan veya kaza yapan sürücülere 7/24 hizmet veriyor. Özellikle “İstanbul’da yol yardım” arayanlar için belediyenin bu ücretsiz hizmeti büyük bir avantaj. İstanbul’da bir arıza durumuyla karşılaştığınızda, belediyenin bu imkanından faydalanarak aracınızın hızlıca güvenli bir yere çekilmesini sağlayabilirsiniz. (Yaralanmalı bir kaza durumunda öncelikle 112 acil hattını, ardından 155 polis hattını aramanız gerektiğini de unutmayın.) İstatistikler gösteriyor ki İstanbul’da her gün birçok araç arıza nedeniyle yolda kalıyor ve bu durum hem ekonomik kayıplara hem de ciddi trafik sorunlarına yol açabiliyor. Bu yüzden ilerleyen bölümlerde, böyle bir durumla karşılaştığınızda paniğe kapılmadan atmanız gereken adımları ve alabileceğiniz önlemleri detaylandıracağız.
Yolda Kalındığında İlk Yapılması Gerekenler (Güvenlik Önlemleri)
Aracınız seyir halindeyken aniden arızalandıysa, ilk yapmanız gereken şey kendi güvenliğinizi ve trafik güvenliğini sağlamak olmalıdır. Telaş yapmadan, şu adımları uygulayarak durumu kontrol altına alabilirsiniz:
• Aracı Güvenli Bir Yere Çekin: Mümkünse aracınızı yavaşça yolun sağına, emniyet şeridine veya cep varsa güvenli bir ceplike alana yönlendirin. Keskin manevralardan veya ani frenlerden kaçınarak sakin bir şekilde hızınızı azaltıp sağ sinyal verin. Aracı durdurduktan sonra el frenini çekin. Aracınızı kesinlikle gelişigüzel yol ortasında terk etmeyin; bu, arkadan gelen araçlar için büyük bir kazaya davetiye çıkarır.
• Dörtlü Flaşörleri (Warnikörleri) Yakın: Aracınız durur durmaz dörtlü acil flaşörleri (dörtlüler) hemen aktif edin. Bu, diğer sürücülere aracınızın arızalı olduğunu ve bir sorun yaşadığınızı bildirir. Özellikle gece veya görüşün kısıtlı olduğu hava koşullarında, flaşörlerin yanmaması durumunda aracınız fark edilmeyebilir ve arkadan çarpma riskleri artar. Kısacası, “Ben de buradayım, aracım arızalı” mesajını çevreye vermek için dörtlüleri yakmak hayati önem taşır.
• Reflektör Üçgenini Yerleştirin: Aracınız durduktan ve flaşörlerinizi yaktıktan sonra, bagajınızda bulundurmanız gereken üçgen reflektörleri alın. Reflektör uyarı işaretini gündüz en az 30-50 metre, gece ise mümkünse daha da uzak bir mesafeye, aracınızın arkasına yol kenarına yerleştirin. Bu sayede arkadan yaklaşan sürücüler, ileride bir araç sorunu olduğunu önceden fark ederek yavaşlayabilir. Reflektör yerleştirirken kendi güvenliğiniz için aracınızdan iner inmez arkadan gelen trafiği kontrol etmeyi unutmayın; mümkünse yolcu tarafındaki kapıdan inin ki trafiğe sırtınız dönük olmasın. Ayrıca hava kararmışsa el feneri kullanarak görünürlüğü artırabilirsiniz. Unutmayın, reflektör veya uyarı üçgeni olmadan yolda beklemek sizi neredeyse görünmez kılar ve kazaya açık hale getirir.
• Güvenlik Yeleği Giyin (Varsa): Aracınızda fosforlu güvenlik yeleği bulundurmak yasal olarak tavsiye edilir ve karanlıkta fark edilmenizi sağlar. Eğer yeleğiniz varsa, araçtan inmeden önce giyin. Bu sayede diğer sürücüler sizi karanlıkta veya yoğun trafikte daha kolay fark edecektir. Yelek, reflektör, el feneri gibi temel güvenlik ekipmanlarının her araçta mutlaka bulunması gerekir; aksi takdirde böyle acil bir durumda hem kendinizi riske atmış hem de trafik kurallarını ihlal etmiş olursunuz.
• Kaputu Açıp Arızayı Değerlendirin: Aracınızı güvenli bölgeye aldıktan ve gerekli uyarıları yaptıktan sonra, mümkünse motor kaputunu açarak hem aracın soğumasını sağlayın hem de diğer sürücülere arıza sinyali verin. Kaputu açık bir araç, çevredekilere “yardıma ihtiyacım var” mesajı verebilir. Bu esnada aracın duman çıkarması veya yanma tehlikesi yoksa, yangın tüpünüzü hazır bulundurun ancak bilinçsizce müdahale etmeyin.
• Araçtan Uzak Bir Güvenli Noktaya Geçin: Özellikle otoyol gibi yüksek hızlı araçların olduğu bir yerde kaldıysanız, aracın içinde kalmak tehlikeli olabilir. Mümkünse yol kenarındaki bariyerlerin dışına, güvenli bir alana geçin ve yardım gelene kadar orada bekleyin. Araç içinde kalmak, arkadan bir çarpma olması durumunda sizi doğrudan tehlikeye atar. Ancak burada bir istisna not düşelim: Eğer aracınız otoyolda ve şerit ortasında kaldıysa, yoğun trafikte araçtan inmek daha büyük risk yaratıyorsa, bu durumda emniyet kemerinizi takılı tutarak aracın içinde kalıp dörtlüleri yakarak yardım beklemek daha güvenli olabilir. Yani, bulunduğunuz duruma göre en güvenli seçeneği tercih edin; ya bariyer arkasına geçin ya da aracın içinde kemer takarak kalın, ancak her iki durumda da diğer sürücüleri uyarmayı ihmal etmeyin.
• Arızayı Kendi Başınıza Gidermeye Çalışmayın (Eğer Emin Değilseniz): Bazı ufak araç arızaları (örneğin boşalan akü için takviye yapmak, patlak lastik değiştirmek gibi) sürücüler tarafından çözülebilir. Eğer teknik bilginiz ve gerekli ekipmanınız varsa ve trafik açısından güvenliyse, basit müdahalelerde bulunabilirsiniz. Örneğin, lastik patladıysa ve emniyetli bir alandaysanız, yedek lastiği takmak mümkün olabilir. Ancak araçtaki sorunun ne olduğunu bilmiyorsanız veya uzmanlık gerektiren bir durumsa, rastgele tamir etmeye çalışmak büyük bir hata olabilir. Modern araçların elektronik sistemleri hassastır; bilinçsizce kurcalamak arızayı büyütebilir veya kişisel güvenliğinizi riske atabilir. Bu nedenle “Ben hallederim” düşüncesiyle hareket etmek yerine, profesyonel yardımı beklemek en doğrusudur. Yukarıdaki adımlar, ilk anda yapmanız gerekenleri özetler. Bu aşamada öncelik panik yapmamak ve sakin ama kararlı adımlarla hem kendinizi hem trafiği güvene almaktır. Zaten uzmanlar da yolda kalındığında kesinlikle panik yapılmaması ve soğukkanlılığın korunması gerektiğini vurgular. Unutmayın, yapacağınız en ufak bir hata bile krizi büyütebilir; ancak doğru adımları atarak durumu kontrol altına alabilirsiniz.
Panik Yapılmaması İçin Önerilen Davranış Modelleri
Bir araç arızası durumu, özellikle yoğun trafikte veya gece vakti gerçekleştiğinde oldukça stresli bir deneyim olabilir. Ancak panik yapmak çözümün değil, sorunun bir parçasıdır. Sakin kalmak, doğru kararlar alabilmeniz için en kritik unsurdur. İşte panik duygusunu yenmeye ve durumu kontrol altında tutmaya yardımcı olacak bazı davranış modelleri:
• Derin Nefes Alın ve Durumu Kabullenin: Aracınız yolda kaldığında ilk birkaç saniye şok veya panik hissedebilirsiniz. Bu çok normal bir tepkidir. Böyle anlarda derin bir nefes alıp verin ve kendi kendinize durumun kontrol edilebilir olduğunu hatırlatın. Unutmayın, her sürücünün başına gelebilecek bir durum yaşıyorsunuz ve yalnız değilsiniz. Derin nefes almak vücudunuzun “savaş veya kaç” tepkisini azaltacak, daha net düşünmenizi sağlayacaktır.
• Zihninizde Bir Plan Yapın: Sakinleşir sakinleşmez, o ana kadar uyguladığınız adımları (aracı kenara almak, dörtlüleri yakmak, reflektör koymak gibi) bir kontrol edin. Sonrasında atacağınız adımları zihninizde sıraya koyun: Kimi arayacağım? Güvendeyim, sırada ne var? Bu şekilde düşünmek, paniği azaltıp yapıcı düşünceye geçmenizi sağlar. Bir nevi kendi kendinize küçük bir kontrol listesi uygulayın. Bu rehberdeki adımları daha önce okuduysanız, zihniniz bu planı otomatik olarak devreye alacaktır.
• İletişime Geçin: Yanınızda yolcular varsa (aile bireyleri, arkadaşlar veya özellikle çocuklar), onlara sakin olmalarını telkin edin. Sizin sakin tavrınız, yanınızdakilerin de paniğe kapılmamasını sağlar. Gerekirse araçtan güvenli biçimde indiysek birlikte bekleyerek, durumu kontrol altında tuttugunuzu gösterin. Eğer tek başınaysanız, bir yakınınızı arayarak durumu haber vermek de psikolojik olarak rahatlatıcı olabilir. Tanıdık bir ses duymak ve yardımın yolda olduğunu paylaşmak panik seviyesini düşürecektir.
• Durumu Normalleştirin: Kendinize, bu durumun geçici olduğunu ve doğru adımları attığınız sürece çözüleceğini hatırlatın. İstanbul gibi bir şehirde bile olsanız, her gün pek çok araç sahibi benzer durumları yaşıyor ve hepsi bir şekilde çözüme ulaşıyor. “Buna benzer şeyler başkalarının da başına geliyor ve hepsi çözülebiliyor” şeklinde düşünmek, olayı gözünüzde büyütmenizi engeller.
• Dikkatinizi Dağıtmayın, Odaklanın: Panik anlarında kişi bazen elleri titreyebilir, ne yapacağını şaşırabilir. Böyle hissederseniz, yapmanız gereken spesifik işlere odaklanın: Örneğin, telefonunuzdan yardım numarasını bulmak, konumunuza yakındaki bir tabela ya da kilometre taşına bakmak, gerekiyorsa araca dair bilgileri hazırlamak (örneğin sigorta poliçe numarası). Bu küçük görevlere odaklanmak zihninizi paniğin felç edici etkisinden kurtaracaktır.
• Kendinize Telkinde Bulunun: İçinizden (veya gerekirse yüksek sesle) “Sakin ol, her şey kontrol altında” gibi cümleler tekrar edin. Bu tür pozitif oto-telkin yöntemleri, kriz anlarında profesyonellerin (örneğin pilotların veya acil durum ekiplerinin) kullandığı bir tekniktir. Sizin de işinize yarayacaktır.
• Fiziksel Olarak Hareket Edin (Gerekiyorsa): Panik hissi vücudunuzda kaskatı kesilmeye yol açabilir. Eğer güvenli bir yerde bekliyorsanız, yerinizde hafifçe yürüyün veya kaslarınızı gevşetin. Ufak fiziksel hareketler, vücudunuzdaki stres hormonlarının azalmasına yardımcı olur. Tabii ki, bunu trafiğin aktığı yolda yapmayın; tamamen güvenli bir noktada iseniz geçerlidir. Sonuç olarak, panik anında önemli olan duygularınızı değil, yapılması gereken işlemleri yönetmektir. Profesyonel sürücüler bile yolda kalınca stres yaşayabilir, ancak kritik olan bu stresi doğru yönlendirebilmektir. Soğukkanlılığınızı koruyarak attığınız her adım, sizi çözüme bir adım daha yaklaştıracaktır. Unutmayın, bu gibi durumlarda “kesinlikle panik yapmamanız ve sakin kalmanız gerekir”. Hem kendi güvenliğiniz hem de çevrenin güvenliği için zihninizi berrak tutarak hareket etmek en etkili yöntemdir.
Acil Yol Yardım ve Çekici Çağırma Adımları
Güvenliğinizi sağladıktan ve sakinliğinizi koruduktan sonra sıradaki en önemli adım, acil yol yardımı ve çekici hizmeti çağırmaktır. Birçok sürücünün aklında bu noktada “çekici nasıl çağrılır?” sorusu belirir. İstanbul’da ve genel olarak Türkiye’de yol yardım hizmetine ulaşmanın birden fazla yolu vardır. İşte izlemeniz gereken adımlar ve bilmeniz gereken detaylar:
-
Sigorta Poliçenizi Kontrol Edin: Öncelikle, aracınızın sigorta durumunu gözden geçirin. Eğer kasko sigortanız varsa, poliçenizde büyük ihtimalle çekici ve yol yardım hizmeti zaten tanımlıdır. Pek çok kapsamlı kasko poliçesi, aracınız arızalandığında veya kaza yaptığında 7/24 acil yol yardımı sunar. Yolda kalınca aranacak ilk numara, genellikle kasko poliçenizde belirtilen asistans hizmetinin numarasıdır. Bu numarayı telefonunuzun rehberine önceden kaydetmiş olmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Poliçenizde yol yardım teminatı varsa, çağrı merkezini aradığınızda size en yakın çekici yönlendirilecek ve aracınız anlaşmalı servise götürülecektir. Örneğin, bazı sigorta şirketleri GPS üzerinden konumunuzu tespit edip doğrudan ekibi gönderir, ayrıca lastik değişimi, akü takviyesi, yakıt bitmesi, araç kilidinin açılması gibi durumlarda da hizmet sağlar. Kasko poliçenizin bu imkanlarını mutlaka öğrenin ve gerektiğinde kullanın.
-
Yol Yardım Hizmetini Arayın: Eğer kasko sigortanız yoksa ya da poliçeniz yol yardım içermiyorsa, o zaman bağımsız yol yardım hizmetlerini aramanız gerekir. Türkiye’de çeşitli otomotiv kuruluşlarının veya özel firmaların 7/24 yol yardım hatları mevcuttur. Örneğin, bazı otomobil kulüpleri veya asistans şirketleri üyelik karşılığında yolda kalma durumunda çekici gönderme, yerinde onarım gibi hizmetler sunar. Böyle bir üyeliğiniz varsa, ilgili numarayı arayın. Kurumsal ve güvenilir firmaları tercih etmek çok önemlidir – rastgele internetten bulduğunuz ilk numarayı aramak riskli olabilir. Dolandırıcılık olaylarına karşı, mümkünse bilinen, kurumsal ve sabit adresi olan çekici firmalarını seçin. Yakın çevrenizde daha önce bu hizmeti kullananların tavsiyeleri de yol gösterici olabilir.
-
İBB Ücretsiz Yol Yardımını Değerlendirin: Özellikle İstanbul içinde, İBB’nin ücretsiz çekici hizmetinden yararlanabileceğinizi unutmayın. Eğer ana arterlerde, köprü bağlantılarında, E-5 (D100) veya TEM Otoyolu gibi önemli güzergahlarda kaldıysanız, İBB Ulaşım Yönetim Merkezi’ne 44 44 154 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Bu hat, İstanbul içinde kaza veya arıza durumlarında ücretsiz çekici yönlendiriyor. İhbarı aldıktan sonra en yakın çekici aracı gönderip, sizi ve aracınızı güvenli bir noktaya taşıyorlar. Bu hizmet, hem kendi aracınızın hızlı müdahalesini sağlıyor hem de trafikteki tıkanıklığı en aza indiriyor. (İBB ekipleri genellikle arıza yapan aracı en yakın emniyetli bölgeye veya anlaşmalı bir oto parka çeker; sonrasında tamir için kendi imkanlarınızı kullanmanız gerekebilir.)
-
Acil Durum Numaralarını Arayın (Gerekirse 112): Aracınız çok kritik bir yerde arızalandıysa ve trafik güvenliği tehlikedeyse, ya da gece vakti ıssız bir yerde tek başınıza mahsur kaldıysanız kendinizi güvende hissetmek için 112 Acil Yardım hattını da arayabilirsiniz. 112 operatörleri duruma göre polis veya jandarmayı yönlendirebilir. Özellikle otoyolda şerit ortasında kalan araçlar için trafik polisi müdahalesi gerekebilir. 112 araması yaparsanız, konum bilgilerinizi net şekilde vererek trafik polisi desteği talep edebilirsiniz. Bu resmi ekipler gelene kadar aracınızı koruma altına almak (arkada ekip arabasıyla önlem almak) gibi destekler sağlayabilirler.
-
Konum Bilgilerinizi Netleştirin: Hangi kuruma veya firmaya ulaşmış olursanız olun, telefonda vereceğiniz ilk bilgilerden biri konumunuz olacaktır. “Otobandayım, yolda kaldım” demek tek başına yeterli değildir. Bulunduğunuz yeri tam tarif edin: Hangi yol üzerindesiniz, en yakın çıkış veya kilometre işareti nedir, İstanbul içindeyseniz hangi semte yakınsınız, çift yönlü bir yolda mı tek yönlü bir rampada mı kaldınız? Otoyollarda belirli aralıklarla kilometre tabelaları veya viyadük-köprü numaraları bulunur; bunlara dikkat ederek konumunuzu iletebilirsiniz. Akıllı telefon kullanıyorsanız, konumunuzu harita üzerinden paylaşmak da oldukça etkili bir yöntemdir. Unutmayın, yardım ekibinin sizi hızlı bulabilmesi için açık ve net adres tarifine ihtiyaç vardır.
-
Gerekli Bilgileri Hazır Edin: Telefonla görüştüğünüz yol yardım görevlisi sizden bazı bilgileri soracaktır. Araç plakası, marka-modeli, varsa sigorta poliçe numarası, arızanın türüyle ilgili gözlemleriniz gibi detaylar istenebilir. Bu bilgileri sakin bir şekilde ve doğru olarak vermeye çalışın. Özellikle panik halinde sigorta poliçe numaranızı veya çekici hizmeti üyelik numaranızı unutmak süreci uzatabilir. Bu nedenle mümkünse bu tür önemli bilgileri telefonunuzda not olarak tutun veya fiziksel olarak kolay erişebileceğiniz bir yerde bulundurun. Örneğin, sigorta şirketinizin çağrı merkezi numarası ve poliçe numaranız yazılı bir kartı aracınızın torpido gözüne koymak işinizi kolaylaştıracaktır.
-
Yardım Ekibini Beklerken Dikkatli Olun: Yardım çağrınızı yaptıktan sonra ortalama bekleme süresi konumunuza, trafiğe ve hava durumuna göre değişebilir (İstanbul’da yoğun saatlerde çekici beklemek biraz zaman alabilir, hazırlıklı olun). Bu sırada aracınızın yanındaysanız mümkün olduğunca yol kenarında, bariyerin arkasında bekleyin. Eğer gecenin ilerleyen saatiyse aracınızın içindeyseniz kapılarınızı kilitli tutun ve yabancı kişilere karşı temkinli olun. Bazı kötü niyetli kişiler arızanızı fırsat bilip yardım teklif ederek zarar verebilir; bu nadir bir durum olsa da önlem almakta fayda var. Yardım ekibi gelene kadar mümkünse aracınızı çalıştırmaya uğraşmayın, bu arada motorun soğumasına izin verin.
-
Çekici Geldiğinde Yapmanız Gerekenler: Çekici veya yol yardım ekibi ulaştığında onlara durumu kısaca özetleyin. Profesyonel ekip genelde gerekeni yapacaktır. Aracınızı yüklerlerken veya tamir etmeye çalışırlarken aracın el freninin çekili olduğundan, vitesin park pozisyonunda (otomatik için) veya boşa (manuel için) alındığından emin olunmasını bekleyin; genelde bunu onlar yapar ama siz de kontrol edin. Değerli eşyalarınızı araçtan almadan aracınızı çekiciye teslim etmeyin. Kimlik ve ruhsat gibi evraklar sizde olsun. Çekici hizmetinin ücreti konusunda, eğer sigorta kapsamında değilse, önceden telefonda yaklaşık bir bilgi almaya çalışmış olmalısınız. Ekip geldiğinde de ücret ve ödeme konusunda (nakit, kredi kartı vs.) anlaşın. İstanbul içindeki mesafelere göre çekici ücretleri değişebilir; örneğin kısa mesafe şehir içi çekimlerde belli bir taban ücret, uzun mesafede kilometre başı ücret talep edilebilir. Eğer İBB’nin ücretsiz çekicisi geldiyse zaten ücret ödemezsiniz. Bu adımları takip etmek, “çekici çağırma” sürecini olabildiğince hızlı ve sorunsuz atlatmanızı sağlayacaktır. Özetle, ilk tercihiniz sigorta/kasko yardımı olmalı; bu yoksa güvenilir özel yol yardım hizmetlerine başvurmalı; İstanbul içinde iseniz İBB’nin ücretsiz hizmetini mutlaka dikkate almalısınız. Her durumda, soğukkanlı ve net bilgiler vererek yardım talep etmek en doğrusudur. Unutmayın, çoğu kasko poliçesinde çekici ve yol yardımı hizmeti mevcuttur ve bu hizmetler sizi ek masraftan kurtarır. Eğer bu hizmet poliçenizde yoksa, eklettirmeyi düşünebilir veya ayrı bir yol yardım üyeliği edinmeyi planlayabilirsiniz. Aşağıdaki tabloda, zorunlu trafik sigortası ile kasko sigortasının yol yardım hizmeti açısından farkını özetledik: Poliçe Türü Kapsamı Yol Yardım Hizmeti Zorunlu Trafik Sigortası Karşı tarafa verilen maddimanevi zararları karşılar (yasal zorunluluktur). Aracınızın kendi hasarını veya arızasını kapsamaz. Arıza durumunda çekici veya onarım hizmeti sunmaz. Yolda kalmanız halinde trafik sigortası kapsam dışıdır; sadece kazada karşı tarafın zararını karşılar. Kasko Sigortası Kendi aracınızın kaza, arıza, hırsızlık, afet gibi risklerini teminat altına alır (isteğe bağlıdır). Poliçe kapsamına göre genişletilebilir. Genellikle çekici ve 7/24 yol yardım hizmetini içerir veya ek teminat olarak sunulur. Arıza/kaza anında poliçenizdeki asistans hattını arayarak ücretsiz çekici ve yerinde onarım hizmeti alabilirsiniz. Trafik sigortası sizi yolda kalma masraflarından korumazken kasko sigortası bu tür hizmetleri genellikle sağlar. Bu nedenle, özellikle İstanbul gibi bir metropolde araç kullanıyorsanız, kasko poliçenize yol yardım teminatı ekletmeniz veya bu hizmeti içeren bir paket seçmeniz uzun vadede faydalı olacaktır. Kasko kapsamındaki asistans hizmetleri sayesinde aracınız en yakın servise kadar ücretsiz çekilebilir, yerinde tamir imkanı varsa onarım yapılabilir ve hatta gerekiyorsa konaklama/ikame araç gibi ek avantajlar sunulabilir.
Son olarak, eğer hiçbir sigorta kapsamınız yoksa özel çekici çağırmak durumunda kalabilirsiniz. Bu durumda çekici ücretlerinin firmadan firmaya değişebileceğini, mesafeye göre artabileceğini unutmayın. Yine de güvenlik için, özellikle otoban gibi yerlerde polis veya jandarmayı durumdan haberdar etmek akıllıca olabilir (trafik güvenliği için).
Sigorta ve Kasko Kapsamında Neler Yapılabilir?
Aracınızın yolda kalması durumunda sigorta ve kasko kapsamında yapabilecekleriniz, sahip olduğunuz poliçelere ve teminatlara bağlıdır. Bu bölümde, hem bireysel araç sahipleri hem de filo yöneticileri için sigorta olanaklarını ve bunlardan en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğinizi ele alıyoruz.
-
Kasko Sigortasının Yol Yardım Teminatı: Çoğu sürücü için en kullanışlı güvence kasko sigortasıdır. Kasko poliçenize dahil olan asistans (yol yardım) hizmetleri, yolda kalma durumunda adeta cankurtaran görevi görür. Aracınız seyir halindeyken arızalandığında, bu durum genellikle kasko sigortası kapsamındadır. Dolayısıyla kendinizi ve aracınızı güvene aldıktan hemen sonra, kasko poliçenizde belirtilen 24 saat acil yardım numarasını aramalısınız. Sigorta şirketinizin asistans birimi, sizden gerekli bilgileri alacak ve bulunduğunuz konuma en yakın anlaşmalı çekiciyi veya servis ekibini yönlendirecektir. Bu hizmet sayesinde çoğu zaman cebinizden ekstra bir ücret çıkmadan aracınız en yakın tamir noktasına taşınır veya küçük bir problemse yerinde çözülür. Kasko poliçelerinin sunduğu yol yardım hizmetleri oldukça geniş kapsamlı olabilir. Örneğin, lastik patlaması durumunda yerinde lastik değiştirme, yakıt bitmesi durumunda bulunduğunuz yere yakıt getirilmesi, akü bitmesi halinde akü takviyesi, aracın çalışmaz hale gelmesi durumunda en yakın servise çekilmesi, anahtar kilitli kalması durumunda kapı açma yardımı gibi pek çok senaryo genellikle asistans kapsamında yer alır. Hatta bazı sigorta şirketleri, arıza eğer uzun sürede giderilecek bir sorun ise ikame araç (geçici araç) veya konaklama imkanı dahi sunabilmektedir. Bu nedenle kasko poliçenizin detaylarını okumak ve hangi hizmetleri içerdiğini öğrenmek önemlidir. Eğer poliçenizde yol yardım teminatı yoksa, küçük bir ek primle bu hizmeti ekletmeyi düşünün – zira yolda kalma durumunda özel bir şirket çağırmak, sigortaya kıyasla çok daha yüksek maliyetler çıkarabilir.
-
Zorunlu Trafik Sigortasının Kapsamı: Türkiye’de her araç için yaptırılması mecburi olan Trafik Sigortası, ne yazık ki sizin aracınızın arıza masraflarını veya çekici ihtiyacını karşılamaz. Trafik sigortası sadece üçüncü şahıslara verdiğiniz zararları (kazada karşı tarafın hasarını) karşılamak içindir. Dolayısıyla, tek başına trafik sigortasına güvenerek yolda kalma durumunu atlatamazsınız. Ancak trafik sigortanız varsa ve bir kaza yaptıysanız, öncelikle karşı tarafın zararının karşılanması için poliçe bilgilerinizi paylaşmanız gerekir. Yol yardım hizmeti açısından trafik sigortasının bir katkısı olmadığı için, yolda kalma durumları tamamen sizin sorumluluğunuzdadır. Bu durumda ya cebinizden ödeme yaparak çekici çağırmalı ya da kasko/asistans gibi diğer çözümlere başvurmalısınız.
-
Ek Yol Yardım Paketleri ve Üyelikler: Sigortanız olmasa bile, piyasada bağımsız yol yardım paketleri bulunmaktadır. Örneğin bazı bankalar kredi kartı müşterilerine yol yardım hizmeti sunar, otomobil kulüpleri yıllık üyelik karşılığı tüm yıl boyunca belirli sayıda ücretsiz çekici hizmeti verir. Bu tür bir üyeliğiniz varsa, sigorta kapsamından bağımsız olarak faydalanabilirsiniz. Kurumsal firmalar da filoları için asistans şirketleriyle anlaşma yaparak her araç arızalandığında belirli bir numaradan hizmet alabilirler. Bu alternatifleri de değerlendirmek mantıklı olabilir; özellikle sık seyahat eden biriyseniz veya uzun yola çıkıyorsanız, yedek bir yol yardım üyeliği iç rahatlığı sağlayacaktır.
-
Hasar Dosyası ve Sonrası: Arıza nedeniyle aracınız çekildi ve servise ulaştı diyelim. Bu noktada kasko devreye giriyorsa, servisteki işlemler sigorta kapsamında halledilecektir. Ancak özellikle üretim arızası veya kullanıcı hatasından kaynaklanan bir durum varsa (örneğin yanlış yakıt dolumu, anahtar kaybı gibi), bunlar kasko dışında kalabilir. Yine de bazı genişletilmiş asistans paketleri bu durumlarda dahi destek sunabilir. Aracınız tamir edildikten sonra, sigorta şirketinizle hasar dosyası kapatılır. Eğer arıza kasko kapsamında değilse, masrafları kendiniz karşılayacaksınız demektir. Bu yüzden, araç bakımını ihmal etmeyerek arıza riskini baştan azaltmak da sigorta kadar önemli bir önlemdir.
-
Sigorta Bilgilerini Erişilebilir Tutma: Panik anında sigorta ve kasko bilgilerinizin elinizin altında olması süreci hızlandırır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi poliçe numaranızı, sigortacınızın çağrı merkezi telefonunu ve varsa asistans müşteri numaranızı kolayca bulabileceğiniz bir yerde tutun. Panik halinde bu bilgileri unutmamak veya yanlış vermemek için önceden hazırlıklı olmak gerekir. Akıllı telefonunuza bir acil durum notu kaydedebilir veya cüzdanınızda küçük bir kart taşıyabilirsiniz. Bu küçük hazırlık, yol yardım ekibinin size daha hızlı ulaşmasını sağlayacak ve stresinizi azaltacaktır. Özetle, sigorta ve kasko kapsamında yapabilecekleriniz büyük ölçüde hazırlık seviyenize bağlıdır. Eğer kapsamlı bir kasko sigortanız ve asistans hizmetiniz varsa, yolda kalma durumunu ciddi bir maddi külfete girmeden ve hızla çözebilirsiniz. Böyle bir poliçeniz yoksa, en azından güvenilir bir yol yardım hizmetinin numarasını hazır bulundurmalı veya üyelik edinmelisiniz. Kurumsal filolar için ise bu konuda ayrı bir plan ve anlaşma yapmak (aşağıda değineceğiz) operasyonel açıdan kritiktir. Son tahlilde, sigorta poliçeleri “hiç lazım olmayacakmış gibi” görünse de, lazım olduğunda “iyi ki yaptırmışım” dedirtir. İstanbul gibi bir şehirde trafikte olmak zaten yeterince stresliyken, bir de hazırlıksız yakalanmamak için sigorta ve yol yardım olanaklarınızı önceden gözden geçirin.
Kurumsal Filolar İçin Kriz Anı Yönetim Planı
Bir aracın yolda kalması bireysel sürücüler için can sıkıcı bir durumken, kurumsal filolar için aynı durum daha büyük operasyonel sorunlara yol açabilir. Şirketinizin aracı arızalandığında teslimatlarda gecikme, iş gücünde kayıp veya hizmet aksaması gibi sonuçlar doğabilir. Bu nedenle, filo yöneten şirketlerin kriz anı yönetim planlarına sahip olması büyük önem taşır. Aşağıda, kurumsal filolar için yolda kalma durumlarında uygulanabilecek stratejiler ve alınabilecek önlemler yer alıyor:
• Önleyici Bakım ve Düzenli Kontrol: En iyi kriz, hiç yaşanmayan krizdir. Filonuzdaki araçların düzenli bakımlarını zamanında yaptırmak, muhtemel arızaların önüne geçer veya en azından sıklığını azaltır. Şirket olarak araç bakım takvimleri oluşturun, yağ değişimi, lastik kontrolleri, fren ve akü kontrolleri gibi rutin işlemleri aksatmayın. Araçlarınızın periyodik bakımlarını takip etmek için filo yönetim yazılımları kullanabilir, her araç için bakım ve muayene tarihlerini önceden planlayabilirsiniz. Bu şekilde, beklenmedik arıza riskini minimize ederek çalışanlarınızın yolda kalma olasılığını düşürürsünüz.
• 7/24 Yol Yardım Anlaşmaları: Kurumsal filolar genellikle sigorta şirketleri veya asistans firmaları ile özel anlaşmalara sahiptir. Ülke genelinde yaygın hizmet ağı olan, 7 gün 24 saat destek veren bir yol yardım firmasıyla anlaşmak filo yöneticileri için adeta bir zorunluluktur. Örneğin, birçok büyük filo kiralama şirketi, müşterilerine 7/24 yol yardımı ve yedek araç desteği gibi katma değerli hizmetler sunar. Benzer şekilde, kendi filonuzu yönetiyorsanız, siz de bir asistans firması ile yıllık bazda anlaşma yapabilir ve tüm araçlarınızın plakalarını onlara kayıt ettirebilirsiniz. Böylece herhangi bir aracınız yolda kaldığında, sürücü yalnızca belirlenmiş tek bir numarayı arayarak yardım talep eder ve nereye olursa olsun hızlıca çekici/teknik destek alır. Anlaşmalı servis ağı olan bir partner seçmek, aracın en yakın yetkili servise götürülmesi, parça değişimi gerekiyorsa temini gibi süreçlerde de avantaj sağlayacaktır.
• İç İletişim ve Prosedürler: Bir filo aracı arızalandığında sürücünün ne yapması gerektiği konusunda şirket içinde net yönergeler oluşturun. Örneğin, şirket araçları içerisinde bir “Acil Durum Kitapçığı” bulundurulabilir. Bu kitapçıkta adım adım: güvenlik olarak ne yapılacağı, hangi numaraların aranacağı (filo yöneticisi, anlaşmalı yol yardım hattı, sigorta şirketi vs.), aracın çekileceği servis bilgileri gibi detaylar yazılabilir. Sürücülerinizin bu prosedürleri bildiğinden emin olun, gerekirse belirli aralıklarla eğitim veya bilgilendirme toplantıları düzenleyin. Kriz anı yönetimi planı, sadece kağıt üzerinde kalmamalı; sürücüler tarafından uygulanabilir ve pratik olmalıdır. Örneğin, her aracın torpidosunda “Yolda Kalırsanız Yapmanız Gerekenler” adlı bir dökümana yer vermek bu bilgilerin anında erişilebilir olmasını sağlar.
• Filo İçi İletişim: Aracı arızalanan sürücü, ilk şoku atlattıktan sonra mutlaka filo yöneticisine veya ilgili birime haber vermelidir. Bu iletişim gecikirse, şirket araçtan ve personelden habersiz kalabilir, teslimat ya da randevu gibi işlerle ilgili zincirleme aksaklıklar yaşanabilir. Bu yüzden, planınızda “sürücü önce kendi güvenliğini sağlar, ardından derhal yöneticisini arar” gibi bir kural bulunsun. Filo yöneticisi haberdar olduğunda, gerekiyorsa yol yardım hizmetiyle de irtibata geçip süreci takip etmeli, gerekli diğer aksiyonları (ikame araç gönderme, müşteri bilgilendirme vs.) paralel şekilde yürütmelidir.
• Yedek Araç ve İkame Planı: Kurumsal filolarda araçlardan birinin devre dışı kalması iş akışını aksatabilir. Bu nedenle yedek araç planı hayati önem taşır. Eğer bir aracınız yolda kalır ve o an işinizi göremeyecek durumda çekiciyle servise götürülürse, yerine devreye sokabileceğiniz bir yedek araç bulundurmalısınız. Bu, şirketin kendi yedek aracı olabileceği gibi, filo kiralama şirketinin sağladığı ikame araç da olabilir. Birçok filo kiralama şirketi, kiralayan müşterilerine araç arızası veya kaza durumunda belirli süre için ikame araç tahsis eder. Kendi mülk araçlarınızdan oluşan bir filonuz varsa, en azından kritik pozisyonlar için birkaç yedek araç planlaması yapmalısınız (örneğin, satış ekibinde 10 araç kullanılıyor ise 1 adet fazladan araç bulundurmak gibi). Bu sayede arızalanan aracın işleri aksamadan başka bir araçla sürdürülebilir.
• Acil Durum Haritası ve Lokasyon Yönetimi: İstanbul gibi büyük bir şehirde filonuz varsa, araçların gerçek zamanlı takibini yapmanız mümkündür. GPS tabanlı filo takip sistemleri sayesinde her aracın anlık konumunu görebilir, hız, rota, motor durumu gibi verilere erişebilirsiniz. Bu sistemler, bir aracınız durduğunda veya olağandışı bir durumda (örneğin kaza sensörü tetiklendiğinde) size otomatik uyarı gönderebilir. Böylece sürücü daha sizi aramadan siz haberdar olup gerekli yardımı sevk edebilirsiniz. Teknoloji yatırımı yapma imkanınız varsa, telematik ve araç takip sistemleri kriz anı yönetiminde büyük kolaylık sağlar.
• Kriz Sonrası Değerlendirme: Her arıza olayı çözüldükten sonra, kısa bir değerlendirme toplantısı yapmak da filonuz için sürekli iyileştirme sağlar. Bu toplantıda şu sorulara yanıt arayın: Arıza neden oldu, ileride benzerini önlemek için ne yapabiliriz (daha sık bakım, sürücü eğitimi vs.)? Yol yardım planımız işledi mi, yoksa aksaklıklar oldu mu (örn. sürücü kime ulaşacağını bilemedi mi, yardım gelmesi çok mu uzun sürdü vs.)? Bu soruların cevaplarına göre gerekirse planlarınızı güncelleyin. Örneğin, eğer sürücülerinizden biri arızada yanlış bir numarayı aradıysa, demek ki iletişim planında bir eksik var, bunu düzeltin.
• Kış ve Yaz Şartlarına Hazırlık: Kurumsal filo planınız mevsim koşullarını da içermeli. Kış aylarında İstanbul’da dahi kar, buzlanma olabiliyor; bu yüzden kar lastikleri, zincir, antifriz kontrolü gibi önlemler alınmalı. Şirket araçlarınızın her birinde kış acil durum kitleri (battaniye, çekme halatı, el feneri, takviye kablosu vs.) bulunmalı. Yazın ise aşırı sıcaklar akü ve lastik problemlerini artırabilir, klima arızaları olabilir; bunlar için de bakımlar önceden yapılmalı. Mevsime özel hazırlıklar, filonuzun yolda kalma ihtimalini ciddi oranda azaltır (örneğin, kış bastırmadan önce araçların akü testlerinin yapılması, radyatör soğutma suyunun antifrizinin ölçülmesi gibi). Kurumsal filolar için hazırlanan bu kriz yönetim planı önerileri, iş sürekliliğinizi korumak ve çalışanlarınızın güvenliğini sağlamak adına kritik önemdedir. Özetlemek gerekirse, önceden hazırlanmak, doğru anlaşmalarla destek almak ve ekibinizi bilgilendirmek yol yardım süreçlerini sorunsuz atlatmanızı sağlar. İstanbul trafiğinde, şirket araçlarınızın birinin arızalanması durumunda bile soğukkanlı kalıp planınızı devreye sokarsanız, müşterilerinize karşı mahcup olmaz, iş kayıplarını en aza indirirsiniz. Unutmayın, filo yönetimi bir ekip işidir ve herkesin rolünü bilmesi, kriz anlarının çok daha kolay atlatılmasını sağlar.
Yolda Bekleme Süresinde Yapılmaması Gereken Hatalar
Yolda kaldığınızda doğru adımları atmak kadar yanlış hareketlerden kaçınmak da hayatî önem taşır. Aşağıda, sürücülerin araç arızası anında en sık yaptığı hataları ve bunlardan neden kaçınmanız gerektiğini sıralıyoruz. Aracınızla yolda kaldığınız anlarda, yapılan bazı hatalar durumu daha tehlikeli hale getirebilir veya çözümü zorlaştırabilir. İşte yolda beklerken asla yapmamanız gereken 7 büyük hata ve nedenleri:
-
Aracı Trafik Ortasında Bırakmak: Panikle aracınızı olduğu yerde terk etmeyin. Yolun ortasında kalan araç, arkadan gelen sürücüler için ani ve beklenmedik bir engel oluşturur. Mümkün oldukça aracı emniyet şeridine veya yol kenarına alın. Eğer aracınız hareket etmiyorsa, dörtlüleri yakıp hemen diğer sürücüleri uyarın ve yetkililerden yardım isteyin. Aracı ortada bırakıp uzaklaşmak, ciddi kazalara davetiye çıkarır.
-
Uyarı Işıklarını ve Reflektörü İhmal Etmek: Arıza anında dörtlü flaşörleri yakmamak veya reflektör üçgeni koymamak büyük bir hatadır. Bu uyarılar olmadan, özellikle gece saatlerinde, diğer sürücüler sizi fark etmeyebilir. Dörtlüleri yakmayı unutmayın ve en az 30-50 metre geriye reflektör yerleştirin. Bu basit önlemleri almamak, hem sizin hem de başkalarının güvenliğini tehlikeye atar.
-
Araç İçinde Beklemeye Devam Etmek: Özellikle otoyolda veya trafiğin hızlı aktığı yollarda aracın içinde kalmak risklidir. Pek çok sürücü yağmurda, soğukta veya güvende hissetmediği için araç içinde beklemeyi tercih eder, ancak yolun ortasında veya emniyet şeridinde araç içerisinde oturmak arkadan çarpılma durumunda ağır yaralanmalara yol açabilir. Bu nedenle, şartlar elveriyorsa aracın dışına, güvenli bir alana geçin. (Daha önce belirttiğimiz üzere, eğer otoyolda aracınızı kenara alamadıysanız ve araçtan inmek daha büyük tehlike yaratacaksa, kemerinizi takarak araç içinde yardım beklemek istisnai bir durum olarak değerlendirilebilir. Ancak genel kural: can güvenliğinizi tehlikeye atmayacak şekilde araç dışında konumlanmaktır.)
-
Rastgele Bir Çekici Numarası Aramak: Arıza anında stresle internette bulduğunuz ilk çekici numarasını aramak, dolandırıcılık ve fahiş fiyat riskini beraberinde getirir. Türkiye’de ne yazık ki bu durumu kötüye kullanan fırsatçılar olabiliyor. Bu nedenle, herkese güvenmeyin ve mutlaka kurumsal, güvenilir çekici firmalarını tercih edin. Firmanın web sitesinde açık adresi, sabit telefonu olması gibi işaretler güvenilirliğini gösterir. Tanımadığınız kişilerin yönlendirdiği, kart dağıtan çekiciler yerine, ya bildiğiniz bir firmayı ya da sigortanızın yönlendirdiği hizmeti kullanın.
-
Yetersiz Bilgiyle Arızaya Müdahale Etmek: Aracınız bozulduğunda kaputu açıp gelişigüzel parçalarla oynamak, durumu daha kötü hale getirebilir. Özellikle yeni nesil araçlarda elektronik sistemler hassastır; yanlış bir hamle daha büyük arızalara veya onarım masraflarına yol açabilir. Eğer mekanik bilginiz yoksa, uzman yardımı gelene kadar araca dokunmayın. Örneğin, hararet yapan bir motorda radyatör kapağını aniden açmak ciddi yanıklara sebep olabilir. Ya da patlak lastikle jant üzerinde ilerlemeye çalışmak jantı kullanılmaz hale getirebilir. Bu tür bilinçsiz müdahalelerden kaçının.
-
Sigorta ve Kasko Bilgilerini Unutmak: Panik halinde çoğu insan sigorta poliçe numarasını, asistans hizmeti telefonunu veya kasko detaylarını aklından çıkarır. Bu da yardım almayı geciktirir. Bu hataya düşmemek için, bilgilerinizi önceden kolay erişilir bir yerde tutun (telefonunuzda not, cüzdanda kartvizit gibi). Yol yardım ekibini aradığınızda gerekli bilgileri verememek, işlemlerin uzamasına sebep olur. Soğukkanlı olup size sorulan her soruya net yanıt vermeye çalışın ve evraklarınızı hazır bulundurun.
-
Her Yardım Teklifine Güvenmek: Yolda kaldığınızda yanınızda duran ve yardım teklif eden sürücüler olabilir. Türk insanı genellikle yardıma gönüllüdür ancak temkinli olmakta fayda var. Kötü niyetli biri olduğunu asla ilk bakışta anlayamazsınız. Bu nedenle, aracınıza yabancıları almamak, özel bilgilerinizi paylaşmamak ve aracı onlara emanet etmemek gerekir. Yardım teklifini kibarca reddedip, kurumsal yardımın yolda olduğunu belirtmek en doğrusudur. Özellikle geceleri ıssız bir yerdeyseniz, araç kapılarınızı kilitli tutun ve tanımadığınız kişilerle diyaloga girerken dikkatli olun. Elbette yardımı gerçekten ihtiyacınız olan bir konuda (mesela lastik değiştirmekte zorlanıyorsanız) güvenilir görünen birinden alabilirsiniz, ama bu esnada da tetikte olun ve değerli eşyalarınızı gözünüzün önünden ayırmayın. Yukarıdaki hatalardan kaçınmak, yolda kalma deneyiminizi daha güvenli ve sorunsuz hale getirecektir. Bir aracın arızalanması herkesin başına gelebilir; önemli olan bu durumda ne yapmamanız gerektiğini bilmektir. Özetle: Aracınızı gelişigüzel bırakmayın, diğer sürücüleri uyarmayı ihmal etmeyin, kendi güvenliğinizi tehlikeye atmayın, profesyonel yardım dışında alternatif yollar denemeyin ve her zaman temkinli olun. Bu sayede “panik yerine bilinçli hareket ederek hem kendinizi hem de trafiği koruyabilirsiniz”. Unutmayın, doğru zamanda doğru yardımı almak kadar yanlış adımlardan uzak durmak da güvenli bir yolculuğun temelidir.
Sonuç: Hazırlıklı Olun, Soğukkanlı Kalın ve Güvenilir Yardım Alın
İstanbul’da aracınızla yolda kalmak, her sürücünün bir gün karşılaşabileceği zorlu bir deneyimdir. Bu blog yazısında ele aldığımız 7 adım, böyle bir durumda panik yapmadan hareket etmeniz için yol gösterici olacaktır. Tekrar vurgulamak gerekirse: • İstatistikleri bilin: İstanbul trafiğinin yoğunluğu, her gün yaşanan onlarca arıza/olay, ücretsiz sunulan hizmetler gibi bilgileri aklınızda tutun. Bu sayede, “İstanbul’da yol yardım” konusunun ne kadar önemli olduğunun farkında olarak yola çıkarsınız.
• Güvenlik önlemlerini alın: Aracınız bozulur bozulmaz yapmanız gerekenleri otomatikleştirin – aracı kenara almak, dörtlüleri yakmak, reflektör koymak ve gerekirse aracı terk edip emniyete geçmek gibi.
• Soğukkanlılığınızı koruyun: Panik duygusunu yenmek için derin nefes, planlama ve iletişim tekniklerini uygulayın. Unutmayın, sakin bir zihin, kriz anında en büyük dostunuzdur.
• Doğru yerlere başvurun: Çekici ve yol yardımı çağırırken sigorta ve kasko imkanlarınızı kullanın; yoksa bile güvenilir kurumsal hizmetlere yönelin. “Çekici nasıl çağrılır” sorusunun cevabını artık biliyorsunuz – önceden hazırlanmış numaralar ve planlarla hareket edin.
• Sigortanın gücünden faydalanın: Kasko poliçenize yol yardım teminatı ekleyerek veya güncelleyerek olası arıza durumlarını maddi ve manevi olarak daha kolay atlatabilirsiniz. Trafik sigortasının tek başına yeterli olmadığını unutmayın.
• Kurumsal olarak planlayın: Eğer bir filo yönetiyorsanız, kriz anı planlarını yazılı hale getirip tüm ekibe öğretin. Doğru anlaşmalar ve hazırlıklarla iş sürekliliğini sağlayın.
• Hatalardan kaçının: Son bölümde saydığımız yaygın hataları yapmayarak, hem kendi can ve mal güvenliğinizi hem de trafikteki diğer kişilerin güvenliğini riske atmamış olursunuz. Bu adımları takip ettiğinizde, en zor yol yardım anlarını bile en az hasarla atlatabilirsiniz. İstanbul’da yolda kaldım ne yapmalıyım? diye artık sormak zorunda kalmayacağınızı umuyoruz, çünkü cevabı detaylarıyla öğrendiniz. Yine de son bir tavsiye: Her yolculuğa çıkmadan önce aracınızın temel kontrollerini yapın (yağ, su, lastik, yakıt vb.), acil durum ekipmanlarınızı (reflektör, ilk yardım kiti, yelek, kriko vs.) kontrol edin ve mümkünse bir B planınız (acil durumda arayacağınız bir kişi veya kurum) olsun. Hazırlıklı olmak, yolculuğunuzu hem güvenli kılar hem de size gönül rahatlığı verir. Unutmayın, paniğe gerek yok – doğru bilgi, doğru ekipman ve doğru yardımla İstanbul trafiğinde bile aracınızla yolda kalsanız güvendesiniz. Bu rehberi okuyup uyguladıktan sonra, olası bir arıza durumunda sakin kalacağınıza ve panik yapmadan 7 adımı başarıyla uygulayacağınıza eminiz. İyi sürüşler dileriz, her zaman emniyetli ve keyifli yolculuklar yapmanız temennisiyle!